Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş: Bilimi dinin karşısında konumlandırma çabası, insanları ahlak ve medeniyet bunalımlarına sürüklüyor
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, günümüzde vahyin akıl ve ahlakı inşa eden boyutunun ertelendiğini, bilimi dinin karşısında konumlandırma çabasının ön plana çıkarılmaya çalışıldığını belirterek, “Aslında vahyin akıl ve ahlakı inşa eden boyutunun ön plana çıkarılmasına zemin hazırlayan bu yaklaşım” dedi. Varlık ve değerler ekseninde yeni paradoksların ortaya çıkması, insanın anlam arayışına cevap vermek bir yana, bunu büyük bir sorun haline getiriyor.” Bu bir ahlak ve medeniyet krizine yol açmaktadır.” dedi.
Diyanet İşleri Yüksek Kurulu’nun düzenlediği “Kuran Ayetleri ve Bilimsel Veriler Işığında Gökler-II Sempozyumu” başladı.
Erbaş, şuranın konferans salonunda sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada, İslam düşünce tarihinin hiçbir döneminde din ile bilim, akıl ve vahiy arasında bir çatışma ve ayrılığın yaşanmadığını belirtti.
Kur’an-ı Kerim’in, hem vahyin içerdiği derin mana ve hikmetlerin hem de kâinatın sırlarının gelişmesi için aklı kullanmayı, tefekkür etmeyi ve kâinata bakmayı bir ders olarak teşvik ettiğini belirten Erbaş, bu yönüyle Hz. Kur’an-ı Kerim, insanoğlunun ve onun, evreni keşfetmede, hayatı ve ötesini anlamada sağlam, dengeli ve eşsiz bir destek olarak 14 asırdır insanlığın anlam arayışına rehberlik ettiğini vurguladı.
Zihinlerin büyük ölçüde ideolojiler tarafından şekillendirildiği modern çağda vahiy ile bilim, din ile doğa arasına yapay bir duvar çekilmeye çalışıldığına dikkat çeken Erbaş, şöyle konuştu:
“Bugün vahyin aklı ve ahlakı inşa eden boyutunun ertelendiğine ve maalesef bilimi din karşısında konumlandırma çabalarına ağırlık verildiğine tanık oluyoruz. Esasen bu eksende yeni paradoksların oluşmasına zemin hazırlayan bu yaklaşım” varoluş ve değerlerin ortaya çıkışı, insanın anlam arayışına cevap vermek şöyle dursun, onu büyük bir ahlak ve medeniyet hareketine dönüştürmektedir.” “İnsanları krizlere sürüklüyor. Zihinleri yozlaştıran bir karmaşaya sebep oluyor. Maalesef bugün iletişim ve etkileşim imkanlarının geldiği noktada bu karışıklık özellikle gençlerin akıl ve gönül dünyasını mahvedebiliyor.”
Varlığı gerçek düzeyde açıklamanın ve bu açıklamanın hayata kattığı değerleri insanlığa anlaşılır düzeyde sunmanın Müslüman alimler için ahlaki bir sorumluluk olduğunu belirten Erbaş, başkanlık olarak bunun her zaman bilincinde olduklarını belirtti. sorumluluk.
Hem evrenin yaratılışı ve işleyişi hem de vahyin işaret ettiği gerçekler ekseninde yapılan yorumlarla kendilerine sömürü alanı açan söz konusu yapıları ele almak zorunda olduklarını anlatan Erbaş, “Bildiğiniz gibi Din ve bilimi birbirine alternatif göstererek, esasen dini metafizik alana indirgeyerek, bu çerçevede bilimi öteleyen yaklaşımlar var.” “Neredeyse her suresinde ilim, bilim ve tefekkürü vurgulayan bir kitaba inananlar için insanı hayatın dışına iten bu tür yaklaşımlar kabul edilemez.” dedi.
Erbaş, evrene dair her keşfin aynı zamanda Kuran ayetlerinin daha iyi anlaşılmasına da temel oluşturacağını söyledi.
Diyanet İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Prof. Dr. Abdurrahman Haçkalı’nın selamlama konuşması yaptığı açılış programında Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Cahit Güran, Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Diyanet İşleri Eğitim Hizmetleri Genel Müdürü Sedide Akbulut, Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürü Remzi Bircan, İdari Hizmetler Genel Müdürü Mehmet Alım, Ankara İl Müftüsü Hasan Çınar, heyet üyeleri ve başkanlık yöneticilerinin yanı sıra akademisyenler, alan uzmanları, öğrenciler de hazır bulundu. . ve vatandaşlar sempozyuma online olarak katıldı.
Sempozyum yarın da devam edecek.